Merkez Bankası, geçtiğimiz gün "Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir" açıklaması yapıldı. Bu gelişme sonrasında ekonomiyi yakından takip eden birçok kişi Merkez Bankası'ndan dövize doğrudan müdahale nedir, ne demek? sorusunun cevabını aradı. İşte konuyla ilgili detaylar..
Merkez Bankası müdahalesi nedir, ne demek?
Merkez Bankası'nın gerekli olan durumlarda, döviz piyasasında ihale veya müdahale yöntemiyle Türk lirası karşılığı döviz alım satım işlemlerini yapmasıdır.
Peki bu müdaheleler ne anlama geliyor?
Ekonomistler ve piyasa uzmanları ekonomi yönetiminin müdahelelerini değerlendirdi.
Merkez Bankası Eski Başekonomisti Hakan Kara:
Müdahalenin etkisi derinlik olmamasından kaynaklanıyor
Merkez Bankası Eski Başekonomisti Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda piyasalara döviz müdahalesini değerlendirdi. Kara paylaşımında, "Gelmiş geçmiş en etkili döviz müdahalelerinden biri gibi görünmesinin sebebi piyasada derinliğinin yok olmasıydı. Böyle dönemlerde döviz müdahalesi kurdaki ateşi hafifletir. Öte yandan, para politikasının mevcut duruşu ve kredi genişlemesi ateşe benzin dökmeye devam ediyor."
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Dünya Yazarı Erhan Aslanoğlu:
Müdahale yüksek kurlardan duyulan rahatsızlığı ifade ediyor
Kurlardaki yüksek oynaklığın da döviz müdahalesinin gerekçelerinden biri olduğu görüşünü paylaşan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Dünya Yazarı Erhan Aslanoğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
"TCMB’nin geçen hafta yayınladığı kısa notu ve o sırada da kurların 13,50 civarında olduğunu düşünecek olursak, bankanın doğrudan müdahalesi gelinen seviye olarak bir rahatsızlığı da ifade ediyor. Oynaklığın yüksek olması da müdahalenin diğer ana nedeni gibi görünüyor. Müdahalenin olması ve bunun şeffaf olarak açıklanmasını olumlu karşılıyorum. TCMB’nin bütün araçları ile bu tür bir kur hareketinde varlığını ve rahatsızlığını göstermesi gerekiyor. Ülkemizde ödemeler dengesi döviz arzının bu yıl talebin üzerinde olduğunu gösteriyor. Normalde kurların baskı altında olması gereken ortamda bu kur hareketi içeride ve dışarıda para politikasına ilişkin beklentiler ve risk fiyatlamasından kaynaklanıyor. Doğrudan müdahaleler kısa vadede kısmen etkili olabilir ama orta vadede kurda istikrar, beklenti ve risk algısısının normalleşmesi ile başarılabilir."
Ekonomi Yazarı Uğur Gürses:
Arka kapıdan müdaheleye göre doğrudan müdahale daha doğru
Ekonomi yazarı Uğur Gürses ise müdahaleye ilişkin değerlendirmesinde arka kapıdan yapılan müdaheleler yerinde doğrudan müdahalenin daha mantıklı olduğu yorumunda bulundu. Gürses, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Arka kapılı döviz satışı yerine doğrudan döviz müdahalesi doğru yöntem. Bu koşulları bizatihi para otoritesi kendi yaratmışsa nafile çaba.
Paradan kaçışı yaratan koşulları yaratmışsanız doğrudan müdahale ile ancak döviz rezervi kaybedersiniz." şeklinde oldu.
Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru:
Yatırımcı toplantısının önemi daha da arttı
Döviz müdahalesini DÜNYA'ya değerlendiren Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru, bugünkü hamle sonrası yarınki yatırımcı toplantısının önemini bir kat daha artırdığına işaret etti. Kuru'nun değerlendirmeleri şöyle;
"Piyasaya doğrudan müdahale yöntemi en son 2014 yılında uygulamaya konulan bir adımdı ve geçtiğimiz dönemdeki denemelerde kurda kalıcı bir istikrar sağlayabildiğini söyleyemiyoruz. Yapılan duyuruda amaç, miktar veya süre gibi detaylar belirtilmemiş. Bu kapsamda yarın yapılacak yatırımcı toplantısı daha önemli hale geldi, piyasa ekonomi yönetiminin kurdaki yükselişe ilişkin acı eşiğinin nerede oluşacağını arıyor. İlk müdahale güçlü ve etkili değildi 12,70 seviyesini önemsiyoruz, buranın altında kalıcı olunabilirse kurdaki tansiyonun düşmesini aksi halde yukarı trendin devamını bekliyoruz."
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan:
Müdahale muhtemelen satılabilir yükümlülüklerden yapılıyor
Merkez Bankası’nın bir süredir elindeki araçları döviz oynaklığına ve sürekli artışına karşı nasıl kullanacağı ve nasıl bir konumlanma yapması gerektiğine dair soru işaretleri oluşmaya başlamıştı. Ana politika doğrultusunun gevşeme doğrultusunda olması ise bu sürede lirayı rekor düşük seviyelere göndermişti. Doğrudan müdahale konusunda, net döviz rezervlerinin kuvvetli olmaması itibariyle bir ihtimal zayıf görünüyordu. Aynı zamanda 2014’ten beri de bu tarz bir satış müdahalesi söz konusu olmamıştı. Dolayısıyla, ne kadarlık bir doğrudan satış söz konusu; kur etkisine o açıdan bakmak lazım. Merkez Bankası’nın piyasaya girmiş olması ve döviz arzı sağlaması bakımından da, bunu söylem ve eylem etkisiyle desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle kur konusundaki beklentilerin revize edilmesi noktasında, bunun politika desteğiyle yapılması gerektiğinin önemli olduğunu belirtiriz.
Döviz müdahalesi muhtemelen satılabilir yükümlülüklerden yapılıyor. Şirketlerin döviz talebi veya bankacılık sisteminden ekstra oluşan talebi karşılamaya yönelik olarak günlük bazda kur hareketinde geri çekilmeler sağlayacaktır. Ancak politika doğrultusu belli olduğu için ve Merkez Bankası’nın faizleri indirmeye yönelik doğrultusu bilindiği için bunun kurda sürekli bir düşüş sağlama noktasında yetersiz kalabileceğini düşünürüz. Bankalarla yapılan swapları da hesaba katacak olursak, Merkez Bankası’nın açık pozisyonu itibariyle yeterli bir rezerv etkisi sağlama noktasından uzak olması söz konusu olabilir. Aynı zamanda kuru yukarıya gönderen sözlü veya politika doğrultusundaki aksiyonlar, kur volatilitesinin durmamasına neden olabilir. Yani, şu aşamada döviz talebi doğrudan müdahalelerle günlük olarak sürdürülür, ancak piyasa talep karşılandıktan sonra benzer eğilimine devam edebilir.
Banka hazinelerinden gelen bilgilerin ve Merkez Bankası’nın işlem dökümünün konuya ilişkin daha sağlıklı bilgi vereceğini düşünüyoruz. Stratejinin sürdürülürlüğü, döviz müdahalesinin boyutu ve VİOP işlem pozisyonlarının durumuna bakacağız. Yarın Merkez Bankası’nın ekonomistlerle toplantısı olacağını da hatırlatmak isteriz.
Kurun artış noktasında Fed’in varlık alımlarını azaltması, faiz artışını düşünmesi gibi dış politika baskılarına ek olarak TCMB’nin gevşeme politikası dahilinde yıl sonuna doğru faiz indirmeye devam etmesi beklentisi temel nedenler olarak duruyor. Dün TV yayınında konuşan Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan da, büyümeyi hızlandırma ve istihdam yaratmayı amaçlayan yeni ekonomi perspektifi doğrultusunda seçim öncesine kadar faizlerin inebileceği değerlendirmesinde bulunmuştu. Merkez Bankası’nın da bu doğrultuda 16 Aralık toplantısında faiz indirimlerine devam etmesi beklenmektedir.
Yorum yazarak Popüler Ekonomi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Popüler Ekonomi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Popüler Ekonomi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Popüler Ekonomi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Popüler Ekonomi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Popüler Ekonomi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Popüler Ekonomi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Popüler Ekonomi değil haberi geçen ajanstır.